Yaz Tatili

Havaların ısınması ve .bahardan yaza geçişimiz tam kapanma günlerine denk geldi. Halen kışlık lastiklerini taşıyan otomobilimle ailemin yazlık evinde sıcaklara merhaba dedim. Bulunduğumuz yerde otomobil veya motosikletle keyif alacağınız pek çok rota olsa da tam kapanma nedeniyle onları keşfe çıkamadığım gibi günlük telaşlardan yazı yazmaya da zaman bulamadım.

Sabah sürüşü başlıklı yazımı okuyan bilge bir üstadım, gönderdiği mesajla yaz tatili yolcuklarının bende uyandırdığı heyecanı hatırlamama vesile oldu. Tabi o yıllar radyo/kaset çalar ünitelerinin yaygın bir çok otomobilde standart donanım olmadığı, Pioneer, Clarion, Sony ve Blaupunkt gibi bir çok markanın büyük rekabetine sahne olan yıllar. İnternette araştırsam da “Pioneer Ahmet” markasına dair bir kalıntı bulup size sınamamak beni üzdü. Babamın o dönemde Pioneer radyo/kaset çalarlı yakut renkli 1,4 litre hacimli karbüratörlü 1995 Renault 19 Europa’sı veya standart Clarion üniteli 1,6 litre hacimli enjektörlü 1998 Renault 19 Europa HB’i ile yaptığı yolculukları net bir şekilde hatırlıyorum. Tabi sinemamızın seksenli yıllarda bir çok versiyonunu çektiği tatil beldesi filmlerinin açılış sekanslarında elektronik müzik eşliğinde birbiri ardına virajları alan BMW E21’leri de unutmak mümkün değil.

Fotoğraf: BMW AG

Genişbant internet ve buna dayalı streaming hizmetleri mevzu bahis değilken, yola çıkmadan önce bir kaç kaset alınması yolculuk ritüelinin ayrılmaz bir parçasıydı. İçinde bulunduğumuz yaza damgasını vurmuş hitleri ve onlara eşlik eden diğer parçaları yol boyunca bir kaç kez dinler ve sahil kasabalarına girişteki bol virajlı dar yolları ailece büyük keyifle geçerdik. Tarkan, Mustafa Sandal, Kenan Doğulu şarkılarının pek çoğunu bu yollarda ezberlediğim doğrudur. Şimdi o günlerde bize eşlik eden otomobillerimizi aile fotoğraflarına almadığımızı sorguluyorum.

Bu yolculukların otomotiv kültürüne olan ilgimde büyük bir etkisi olduğu da muhakkak. Hem karayolu altyapısının az gelişmiş olması, hem de binek araç sayısının azlığı sebebiyle o dönemde Duru Turizm, ETS ve be benzeri tur operatörlerince işletilen ve oldukça modern olan Mercedes-Benz O403, Neoplan, Kassböhrer Setra S328DT, TemSA Prenses gibi otobüsler yanında Ford Cargo ve Fargo/Desoto AS900 gibi eski jenerasyon kamyonlar yolculukları ilgi çekici kılan detaylardı. Bodrum’da edindiğim bir tatil arkadaşım örneğin gelecekte ne olacaksın sorusunu Kassböhrer Setra şöförü olacağım diye yanıt veriyordu. Üstelik adını anımsayamadığım aynı arkadaşın o dönemde lüks olarak nitelendirilebilecek bir Burago 1/24 ölçek ilk jenerasyon sarı Fiat Punto otomobil modeli hafızama kazınmış durumda.

Fotoğraf: TruckScout24

Bugün bir çok kişi yaz tatili yolculuklarını tarifeli havayolu seferleri aracılığıyla yapmayı tercih ediyor. Lojistik sebeplerle bu tercihlerini açıklamak mümkün olsa da, şahsen ilk tercihim her zaman karayolu olur. Hatta bence tatilin en eğelenceli kısmı rota seçiminin ve otomobilin son bakımlarının yapıldığı tatilden bir önceki günle, heyecanla sabahın ilk ışıklarıyla yola çıkılan bir kaç saat olduğu söylenebilir. Pandeminin en kısa sürede sona ermesini beklerken, gelecekte takip edeceğim rotaları incelemeye şimdiden başladım.

3 yorum

Yorumlar kapatıldı.