R107’nin yeri ve zamanı

Krakow Schindler’s List’in çekildiği şehir olması sebebiyle bir çoğumuzun görsel hafızasında bulunuyor. Şehrin tarihi ve canlı sokaklarında yürürken kendinizi hiç yabancı hissetmiyorsunuz. Bir sonbahar akşamı Krakow sokaklarında yürürken fotoğrafta gördüğünüz R107 ile, uzun yıllardır hiç değişmediğini tahmin ettiğim bir ara sokakta karşılaştım. Onu söküp alsanız bir şey eksik kalacakmış gibi hissettiriyordu.

R107; 1971 – 1989 yılları arasında üretilen SL (Sport Leicht) modelinin kasa kodudur. Bu model G Vagon’dan sonra en uzun süre üretimde kalmış Mercedes modeli olsa da dönemin diğer Mercedes’leri gibi R107 de Krakow’daki karşılaşmamıza kadar hiç ilgimi çekmemişti, ama o günden sonra hayali garajımda yerini aldı. Yerine geçtiği W113; Alman’dan ziyade İtalyan’a benzeyen bir şaheser olsa da R107 ilk bakışta şüphe götürmeyecek kadar Alman.

W113 vs R107 (Fotoğraflar: classic digest ve pinterest)

Türkiye’de R107’nin yakıştığı bir sokak elbette vardır ama o sokağı henüz görmedim. Dönem Mercedes’leri Türk filmlerinden aşina olduğumuz zengin karakterlerin kullanacağı türden sağlam, gösterişli, görece büyük otomobiller. Bu imajın aklıma yerleşmesinin muhtemelen nedeni eskiden ailemle oturduğum apartmanın müteahhitine ait dizel sarı W115 olmalı. Sabahları ilk çalıştığında uzun bir süre ısınmasını beklemesi gerekir (atmosferik dizelin sesi 2 inci kattan net duyulurdu) ve motor bu süre zarfında siyah duman atar, mazot kokosu tüm otoparkı kaplardı.

Krakow sonbaharın yakıştığı bir şehir, şehrin tarihi merkezini bir park çevreliyor ve sarı yapraklar tarihi binalarla çok uyumlu. Tramvay raylarına düşen yapraklar sarı ve yeşilin müthiş bir uyum yakalamasını sağlıyor. Akşamüstü küçük bir meydandaki bir barda biraz dinlenip yiyecek bir restoran aramak için yürümeye başlıyorum ama R107 aklımdan çıkmıyor. Daha doğrusu R107’nin kafamdaki çağrışımları, ortak noktaları R107 olan ilginç karakterlere dair hikayelere dönüşüyor.

Her şeyin yerinde güzel olduğunu kanıtlayan bir anı bu. Eski bir Avrupa şehrinde, eski ve şık bir binada yaşayan birinin günlük otomobili olabilir R107. Emekli ikramiyesiyle alınmış bir güvenilir haftasonu otomobili de olabilir. Kim tarafından neden ve nasıl alındığı fark etmez, yeri geldiğinde bir R107 bulunduğu yere kendinden çok daha güzel, çok daha süslü ve hatta çok daha güçlü otomobillerden daha çok yakışacak ve o yerin temel bir parçası olacaktır.

Sonuçta bugün hala Krakow’da o sokağa R107’den daha çok yakışacak bir otomobil düşünemiyorum.