Bu gün Jalopnik’te gördüğüm bir yazı, lise yıllarından beri tutkunu olduğum modifiye kültürünün geleceği hakkında düşündürdü.
Brabus, bildiğimiz gibi Mercedes-Benz araçların modifiyesinde uzmanlaşmış ünlü bir Alman kuruluştur. Genel olarak tasarımlarının biraz abartılı ve estetikten uzak olduğunu düşünsem de sektör için önemli bir marka olduğu şüphe götürmez. Örneğin Brabus G-Wagon zihnimde Rus oligarkların ayrılmaz parçası. Yine de Brabus son ürünü ile tüm petrol müptelalarını şaşırtmayı başarıyor.
Hepimiz biliyoruz ki Mercedes-Benz EQS (V297) elektrikli bir sedan görünümlü hatchback. Standart haliyle .209 sürtünme katsayısına sahip EQS, Brabus bodykit ve jant (22’’) ilavesinden sonra .194 sürtünme katsayısına ulaşıyor. Bu %7’den daha fazla bir sürtünme azaltması özellikle 130 ve 150 km/s hızlarla yapılacak otoyol yolcuklukları için büyük avantaj getiriyor.
Bu gelecekte otomobilleri modifiye ederken performans artışına farklı bir gözle bakacağımız anlamına mı geliyor? Bugüne kadar modifiye (tuning) denince akla motor gücü ve yol tutuş ve frenlerin güçlendirilmesi ve araca görsel detaylar eklenmesi geliyordu. Şahsen verim arttıran (tüketim düşüren) uygulamaları modifiye olarak görmediğim gibi mantıklı da bulmuyordum. Bundan sonra modifikasyona farklı bir gözle bakmam gerektiği açık.