Gerçtiğimiz hafta TOGG’un yayınladığı prototip üretim hattı görüntüleri üzerine elektrikli otomobiller üzerine biraz daha kafa yormam gerektiğini fark ettim. Üstelik bu görüntülerin COP26 ile aynı günlerde yayınlanmış olması da güzel bir tesadüf oldu. COP26 gelecek için büyük bir hayalkırıklığı olsa da TOGG videosu beklentileri yükselterek heyecanlanmamıza sebep oldu.
Otomotivde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tesla’nın 1020 beygir gücüne ve 1420 Nm tork değerine sahip Model S Plaid’i piyasaya sürmesinin ardından içten yanmalı motora sahip en hızlı otomobiller bile E sınıfı bir elektrikli sedandan yavaşlar. Bu geleneksel otomotiv şirketlerinin beygir gücü ve Nürburgring tur süresi yarışılarının artık nafile çaba olduğu anlamına geliyor. Çünkü 5 yetişkini rahatlıkla taşıyabilen bir Model S Plaid sadece 2.07 saniye içinde durur vaziyetten 100 km/s hıza ulaşabiliyor.
Tabiki tüm elektrikli otomobiller Tesla Model S Plaid gibi performans amaçlı değiller. Citroén ise AMI ile Renault’un geçtiğimiz yıllarda Twizy ile girdiği ekonomik şehir içi seyehat pazarını hedefleyen maksimum 60km hıza erişebilen bir kutu üretiyor. AMI sunduğu ekonomik mobilite konseptiyle oldukça dikkatimi çekti. Avrupada 4 tekerlekli taşıt kategorisinde sınıflandırılan AMI, otomobil olarak değerlendirilmediğinden hem vergisel hemde ehliyet yükümlülükleri açısından yeni bir mobilite çözümü olma iddiasında. AMI’yi incelediğimde en dikkat çeken özelliğin maliyet düşürmek için ön ve arka kaporta panellerinin birebir aynı olup sadece farların renklerinin farkı sebebiyle aracın önüyle arkasını birbirinden ayırt edilmesi oldu. Aynı şekilde taşıtın hem sağ hemde sol kapısı birebir aynı bu nedenle ters yönlerde açılıyorlar. Taşıtta herhangi bir bilgi & eğelence sistemi de yok ancak bluetooth hoparlörünüzü koyabileceğiniz bir yer var.
Fotoğraf: Citroén 
Fotoğraf: Citroén
AMI’den bahsedince BMW iX’ten bahsetmemek olmaz. Hayatımıza AMI ile aynı anda giren iX, AMI’nin tam zıttı. Büyük, lüks, güçlü ve teknolojik iX BMW’nin elektrik alt markası BMW i’ın amiral gemisi konumunda. BMW’nin çok önem verdiği yeni iDrive bilgi ve eğelence sistemi de ilk kez BMW iX ile beraber piyasaya sürüldü. iX bir önceki nesil BMW’lerden 20 kat daha fazla bilgisayar işlem gücü sunarken 5g teknolojisi ile havadan güncelleme alabiliyor. 322 ve 523 beygir gücü sunan iki ayrı varyanta sahip iX oldukça dikkat çekici. 523 beygirlik versiyonda 630km’lik menziliyle günümüzün içten yanmalı otomobillerine iyi bir alternatif sunuyor. Ancak Türkiye’de sadece 322 beygirlik 425 km menzile sahip varyantın satıldığını söylemeliyim.
Fotoğraf: BMW AG 
Fotoğraf: BMW AG
TOGG’da resmi websitesinde yer alan bilgilere göre BMW iX’in yolunda ilerliyor. Türk otomotiv sanayii Devrim’den bugüne büyük yol almış olsa da Devrim’in dizayn ve geliştirme sürecinde büyük önem verilen “ülkenin gereksinimlerini karşılama” kriterinin pek dikkate alınmadığını gösteriyor. Ne zaman İstanbul’dan çıkıp taşraya gitsem ülkemizin yükünü belirli otomobillerin çektiğini görürüm. Gözlemlerim bu otomobillerin başında Renault 12 ve Renault 9 modellerinin geldiğini ve daha güncel hafif ticari otomobillerin onları desteklediğini gösteriyor. Bu bilgi ışığında ülkemizin ihtiyacı bu TOGG crossover SUV’mu emin olamıyorum. Tabi Citroén AMI’nin de bir ihtiyaç olmadığı açık. Ancak sabredip, görmek gerek.